Depremlerde ÖZETİ| Hatay ve Adıyaman ile en büyük yıkımın yaşandığı Kahramanmaraş’ta yerle bir olan binalara ilişkin yapım ve denetim aşamasında yaşanan soru işaretleri birer birer ortaya çıkıyor.
AKP’li siyasetçilere yaptığı dondurma şovlarıyla tanınan AKP’li ünlü iş insanı Sami Kervancıoğlu’nun sahibi olduğu ünlü pastaneler zinciri Kervan Pastanesi tarafından yıkılan iki apartmanda da tadilat çalışmaları gerçekleştirildiği ortaya çıkmıştı. Bina sakinleri o dönemde kolonların kesildiği iddiasıyla şikâyette bulunmuşlardı.
'GEÇMİŞ OLSUN DEDİ VE GİTTİ'
Ezgi Apartmanı’nda apartman görevlisi olarak görev yapan M.K., ''Ben enkazdan şans eseri çıktım, depremde eşimi kaybettim. O dönem yapılan tadilatla ilgili şikâyet dilekçelerimiz, fotoğraflarımız hepsi mevcut. Şikâyet eden yönetici de depremde hayatını kaybetti. Bu kesilme işlemleri 2017-2018 yılında gerçekleşti ve biz durumu doğalgaz firmasının uyarısıyla fark ettik. Bina zaten Kervan’ın üstüne doğru yıkıldı. Bizim şikayetlerimizden sonra belediyeden statiğin bozulmadığına dair yazı geldi. Kervan'ın sonraki projesinde de tabla kesip merdiven çıktığını düşünüyorum. Eski bir bina sakini de çalışmalardan önce altında tabla ve kirişlerin olduğunu çalışmadan sonra olmadığını söylemişti. Yandaki binalar yıkılmadı, onlar neden gitmedi? Bir haksızlık, hukuksuzluk var. Kimin suçu varsa çeksin. Ben ilk gün enkazın başında beklerken Mustafa Pekel’i (Kervan'ın ortağı) gördüm. Binanın oraya gelmişti. Ben aç, susuz ve yaralıydım, zaten konuşacak halim yoktu. ‘Geçmiş olsun’ dedi ve gitti.''
'ŞİKAYETÇİ OLACAĞIZ'
M.K.’nin oğlu ise şu ifadeleri kullandı:
"Bina çok sağlamdı, hatta yaptıran kişilerden biri bizzat ailesiyle burada oturuyordu. Sağlam olmasa niye adam bu binada otursun? Ezgi Apartmanı’nda oturan kişiler, zaten ekonomik olarak güçlü insanlar, bina da pahalı ve sağlam olduğu bilinen bir binaydı. Ezgi Apartmanı 15 saniyede çökecek bir bina değildi, en kötü ağır hasarla atlatırdı. Kolonların kesildiğine bizzat şahitlik etmedik, çünkü yeni inşaat gibi çevresini komple kapatmışlardı. Daha sonra babam kazan dairesine girince oradaki tahribatları görüp yöneticiyle beraber Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yazı gönderdi. Bize gelen cevapta tadilatın projeye uygun yapıldığı yazıyordu. Statikle ve depreme dayanıklılığıyla ilgili bilgi yoktu. O alana 2018 İmar Barışı dolayısıyla ruhsat yaptırılmış ama ruhsat belediye arşivindeki dosyada yok. Kimseyi suçlamıyoruz, sadece kimin ihmali varsa cezanı çeksin istiyoruz."
İŞTE O DİLEKÇE
Bina sakinlerinin şikâyeti üzerine gönderdikleri dilekçede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan gelen cevapta şu ifadeler yer aldı:
‘’Bahse konu yerde müdürlüğümüz ekiplerince yapılan incelemeler neticesinde iş yerinin önünde genişletilen yer için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 16.maddesi kapsamında yapı kayıt belgesi alındığı, kazan dairesinde ise mimari projeye aykırı bir duruma rastlanmamıştır.‘’
BİNADA YAPILAN TADİLATTAN SONRA ÇEKİLEN ÇARPICI KARELER
Binada tadilattan sonra çekilen söz konusu fotoğrafları yorumlayan İnşaat Mühendisi Dr. Erdinç Kırkpınar, ''Öncelikle fotoğraflara bakarak çok net ifadeler kurmak yanlış olur. Birçok fotoğrafta anladığım kadarıyla duvarın delindiği gözüküyor. Burada önemli olan ‘duvar yapısal duvar mı, değil mi’ sorusu, eğer işlem yapılan duvar yapısal duvarsa çok büyük bir sorun var demektir, ancak yapısal duvar değilse bir sorun yaratmaz. Genel olarak yapıdaki yapısal olmayan müdahaleler, yapılan müdahaleye bağlı olarak küçük mertebede farklar yaratacağı için ciddi bir risk oluşturmaz. Yapısal elemanlara yapılan müdahalelerin ise ciddi bir risk yarattığından söz edebiliriz. Bir fotoğrafta sanıyorum ki döşeme delinip, tesisat borusu geçirilmiş. Bu yapılmaması gereken bir uygulama ancak küçük ölçekli bir yanlışlık yine büyük bir yapısal bir soruna neden olmaz'' ifadelerini kullandı.
Editor : Şerif SENCER
