Gündem

Ve para kulesi skandalına İBB de karıştı: İhale karşılığı alınan 1 milyon çantayla gelmiş!

CHP’deki kirli para trafiğini gün yüzüne çıkaran 4 saatlik para sayma görüntülerindeki kilit isim avukat Gökhan Taşkapan’ın savcılık ifadesine ulaşıldı. İfade ile birlikte İBB'yi de kapsayan 9 ayrı skandal açığa çıktı.

Ve para kulesi skandalına İBB de karıştı: İhale karşılığı alınan 1 milyon çantayla gelmiş!
19-03-2024 16:58

HABER7

CHP ÖZETİ| İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınma sürecinde çekildiği iddia edilen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntüleriyle ilgili CHP’nin hedef gösterdiği avukat Gökhan Taşkapan ifade verdi. CHP’nin, “görüntülerin çekildiği yer onun avukatlık ofisi” sözleriyle işaret ettiği Gökhan Taşkapan suskunluğunu yargı önünde bozdu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında kendi rızasıyla “beyan sahibi” sıfatıyla ifade veren avukat Taşkapan 9 önemli başlıkta çarpıcı ifşaatlarda bulundu.

İl başkanlığı binasını CHP’ye satan işadamı Ali Rıza Braka’nın avukatı Gökhan Taşkapan, söz konusu binanın satış ödemelerinin kendi ofisinde olmasını CHP’li yöneticilerin istediğini söyledi.

Süreci ilk başta dönemin CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yürüttüğünü kaydeden Taşkapan, daha sonra İmamoğlu’nun danışmanı Fatih Keleş ile İmamoğlu İnşaat’ın müdürü Tuncay Yılmaz’ın devreye girdiğini sözlerine ekledi.

Paraları ofisine Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı Fatih Keleş’in taşıdığını belirten Taşkapan, dolar ve euro cinsinden paraları ise İmamoğlu’nun müdürü Tuncay Yılmaz’ın getirdiğini ifade etti.

Paranın sayıldığı gün ofisine 3 saat boyunca para taşındığını kaydetti.
 

Ödenen paralara dair bütün sayım ve notların, CHP’de hiçbir görevi olmayan İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz’a teslim edildiğini kaydetti.

Gökhan Taşkapan, para sayma sırasında İBB’den kendisine ihale sözü verilen bir şahıstan alınan 1 milyon liranın da çantayla getirildiğini söyledi.

Taşkapan, Gül İnşaat'ın sahibi Ali Gül'den "yatırımlarını durdururuz" tehdidiyle 2 milyon TL alındığını Gül'ün bizzat kendisine söylediğini aktardı.
 

Taşkapan, resmiyette 24 milyon 360 bin TL olarak gösterilen satış bedelinin gerçekte 41 milyon TL olduğunu vurguladı.

Taşkapan’ın en çarpıcı ifadesi ise paraların kayıt dışı toplandığı ve kayıt dışı ödendiği yönündeki sözleri oldu.

İşte avukat Gökhan Taşkapan’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu’nda 18 Mart’ta verdiği 2 sayfalık ifadenin tam metni:

GERÇEK RAKAM 24 DEĞİL 41 MİLYON

Ben son günlerde hakkımda sosyal medya ve televizyon kanallarında yayınlanan görüntülerle ilgili yapılan yorumlardan ve iftira mahiyetindeki isnatlardan dolayı kendi rızamla beyanda bulunmak istiyorum. Şu anda CHP İstanbul İl Başkanlığı binası olarak kullanılan yer, 2019 tarihinde aramızda vekalet ilişkisi bulunan müvekkilim Ali Rıza BRAKA’ya aitti. Bir emlakçının aracı olmasıyla Cumhuriyet Halk Partisi tarafından bize teklifte bulunuldu. Son fiyat olarak kendilerine 43 Milyon TL olarak bildirildi. Bu süreç yaklaşık 2019 yılının Ekim ayında başladı. Görüşmeler neticesinde toplam olarak 41 Milyon TL olarak anlaşmaya varıldı.

İŞADAMINDAN ZORLA 2 MİLYON ALMIŞLAR

Bizim tarafımızdan teklif edilen 43 Milyon ile anlaşmaya varılan 41 Milyon TL bedel arasındaki 2 Milyon pazarlık payının nasıl ortaya çıktığını da açıklamak istiyorum. CHP tarafı taşınmazları satın alırken Gül İnşaat sahibi Metin GÜL'ün binanın alınmasına 2 Milyon TL yardım etmesini istedi. Bu nedenle birçok kez Metin GÜL'ün de bulunduğu toplantılar gerçekleştirdik. Metin GÜL bana kendisinin Büyükçekmece’de ve Sarıyer’de çok fazla yatırımı olduğunu, CHP'den Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü GENÇ ve dosyada ismi bulunan Fatih KELEŞ’in arada bulunan 2 Milyon TL’yi kendisinden istediklerini, bu parayı vermezse bu kişilerin yatırımlarını durduracaklarını söylediklerini, Fatih KELEŞ’in Ekrem İMAMOĞLU’na yakın olması nedeniyle bu durumdan korktuğunu ve mecburen parayı ödemek zorunda olduğunu söyledi.

Bu nedenle bize ‘bu 2 Milyon TL’nin 1 Milyon TL’si sizden olsun, geri kalan 1 Milyon TL'yi de ben ayrıca size elden vereceğim’ dedi (11/12/2019 tarihinde tapu devrinin yapıldığı gün çalışanı aracılığıyla elden teslim etti). Biz de kendisi zor durumda kalmasın diye bedeli 41 Milyon TL olarak güncelledik ve bu şekilde pazarlık neticesinde tüm taşınmazlar 41 Milyon TL bedelle satılmış oldu.

RESMİ BEDELİ DÜŞÜK GÖSTERMEYİ CHP İSTEDİ

Bunun üzerine dosyaya müvekkilim Ali Rıza BRAKA tarafından dosyaya ibraz edilmiş olunan 06/11/2019 tarihli Beyoğlu 3. Noterliği tarafından düzenlenen 38230 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi düzenlendi. Bu sözleşmeye istinaden resmi alım bedeli 24 Milyon 360 Bin TL olarak kararlaştırıldı. Kalan rakamın ise haricen ödenmesi konusunda CHP'nin isteği üzerine mutabık kalındı.

Ve nihayet şahsım 15 Kasım ile 6 Aralık arasında Japonya'da olmam hasebiyle, Türkiye'ye dönüşümden sonra kalan paranın tahsili ve tapu işlemlerinin sonlandırılması yönünde mutabık kalındı.

Ali Rıza Braka

2 MİLYON DAHA İSTEDİLER, KAFTANCIOĞLU ENGELLEDİ

Bu işlemler sırasında bizden 2 Milyon TL CHP yetkilisi veya yöneticisi olduğunu öğrendiğimiz bir kişi tarafından (bu kişinin açık kimlik bilgilerini bilmiyorum ancak Canan KAFTANCIOĞLU’nun bu kişiyi tanıdığını ve kendisinin bu konu hakkında bilgi sahibi olduğunu biliyorum) satışı bize yönlendirilmiş olması sebebiyle para istedi. Bu durumu il başkanı olan Canan KAFTANCIOĞLU’na ilettim ve o da bu konuya müdahale ederek gerekli önlemi aldı. Bizden de herhangi bir tahsilat yapılmasının önüne geçmiş oldu.

PARAYI AVUKATLIK OFİSİNDE ÖDEMEK CHP’Lİ YÖNETİCİLERİN İSTEĞİ

Nihayetinde, 10 Aralık 2019’da benim ofisimde, kalan paranın haricen ödenmesi noktasında mutabık kalındı. 11 Aralık 2019 tarihinde de tapu işlemi konusunda anlaşıldı. Burada önemli olan benim ofisimi kesin olarak CHP yöneticilerinden ısrarlı talep üzerine seçilmiş olması ve ödemenin de bu sebeple benim ofisimde gerçekleşmesi şeklinde olmuştur. Daha sonra basın yayın organlarına bu işlemlerin bazı görüntüleri yayılmış ve bu konu ile ilgili ifadeler alınan kişilerin de doğru beyanda bulunmadıkları ve ayrıca hakkımda iftira boyutunda konuşmalar yapılmıştır. Hatta bu görüntülerin tarafımca basına sızdırıldığı, şantaj olarak kullandığım, CHP yönetiminden menfaat ve makam talep ettiğim yönünde açıklamalar yapılmıştır. Bu kişiler ile ilgili olarak cezai ve hukuki haklarımı kullanmayı saklı tutuyorum.