Şaşırtıcı ÖZETİ| bir şekilde aynı rahmi paylaşan bebeklerin parmak izleri bile aynı değildir. Görünüşe göre söz konusu parmak izi olduğunda işler epey karışır.
Sözü daha fazla uzatmadan parmak izlerinin ardındaki sır perdelerini aralayalım.
Bu farkı anlayabilmek için öncelikle parmak izlerinin nasıl oluştuğuna bakalım.
Fetüs gelişiminin ilk zamanlarında, her bir parmak derisinin altındaki volar yastık yani etli kısımda kök hücre dokusu yumruları gelişir. Volar yastığın; büyük, küçük, yana doğru ya da engebeli bir şekilde büyümesi, parmak izinin ana şeklini belirler.
Bu şekiller de kemer, sarmal, döngü veya çift döngülü sarmal olarak ifade edilir. Ayrıca volar yastığınızın şekli ve boyutu kısmen genetik olduğundan, çok sayıda akrabanız ve çoğu tek yumurta ikizi her parmakta aynı ana şekillere sahiptir.
Ancak bu parmak izlerinizin aynı olduğu anlamına gelmez ve DNA, parmak izinin eşsiz oluşunda tek başına rol oynamaz. Çünkü volar yastığın üzerindeki embriyonik deri, tamamı farklı oranlarda büyüyen birkaç hücre katmanına sahiptir.
İç katman büyüdükçe orta katman bükülür ve üst katmanda sırtların oluşmasına sebep olur.
Sırt olarak isimlendirilen çizgiler, öncelikle büyüyen parmakta en çok baskı yapan üç bölgeye paralel olarak oluşur. Bu üç bölge; tırnağın yakını, ilk eklem yerindeki kıvrımın yakını ve volar yastığın üzeridir.
Bu çizgiler geliştikçe bazen birbirlerine çarparlar ve sonucunda bir tıkanma ya da bölünme oluşur.
Parmaktaki bu sırt çizgilerinin tam olarak nerede buluştuğu ve her birinin nasıl şekiller alacağı bir grup faktörler tarafından belirlenir.
Bu faktörler arasında ise sinirler ve kılcal damarların derinin altındaki katmanda nasıl büyüdüğü, sıvı basıncının rahimde nasıl değiştiği ve hatta yer çekimine göre parmağın hangi doğrultuda yönlendirildiği vardır.
Bir insan, her bir parmak izinin farklı yerinde yaklaşık 50 farklı çizgiye sahiptir ve her parmak izi için katrilyondan daha fazla farklı olasılıklar mevcuttur.
Aynı rahim içerisinde büyüyen bebekler için bile durum farksızdır. Yani parmak izlerinin her biri, türünün tek örneğidir ve eşi benzeri yoktur.
Kaynaklar: Science ABC, MinuteEarthİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER