Ekonomi

Nihat Özçelik ‘algı’ operasyonuna başladı

'Komisyonla halka arz yaptığı' öne sürüldü. Rüşvet, şantaj dahil 7 suçlamayla gözaltına alındı. "Polislerle kumpas kurdu" haberiyle yine adı çıktı. Şimdi ise 'Girişimci Özçelik' söyleşisiyle sahnede. Algı operasyonu başladı...

Nihat Özçelik ‘algı’ operasyonuna başladı
29-04-2024 16:58

Geçtiğimiz ÖZETİ| yılın son günlerinde borsa dünyası bilindiği gibi, 3 ay süren teknik incilemeler sonucunda gerçekleştirilen bir operasyonla sarsıldı. Borsacı Nihat Özçelik ve 7 kişi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu tarafından, "rüşvet", "kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi", "şantaj", "yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "resmi belgede sahtecilik" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında eş zamanlı olarak gözaltına alındı.

İkamet ve işyerlerinde yapılan aramada bulunan bir adet ruhsatsız uzun namlulu silah, iki adet çelik yelek ve dijital materyallere el konulan söz konusu isimler, emniyetteki işlemlerin ardından tutuklanma talebiyle sevk edildikleri Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı.

‘RÜŞVET, TECAVÜZ, ŞANTAJ’ İDDİASINDAN ‘BAŞ GİRİŞİMCİ’LİĞE

Rüşvet, şantaj, sahtecilik dahil bir çok suçlamayla karşılaşan borsacı Nihat Özçelik, tüm yatırımcı dünyasında yakından izlenen gözaltı günlerinin ardından harekete geçti, ‘algı operasyonu’na başladı. Gözaltı haberleri konusundaki 'sansür' çabaları tepki çeken ve tartışma başlatan Özçelik, Borsa camiasının karşısına bu kez, hakkında konuşulan, adalete taşınan ‘rüşvet’ ‘tecavüz’, ‘şantaj’ gibi suçlamaları unutturmak adına ‘stratejist’, ‘girişimci’ olarak çıktı.

Paraajansı.com.tr’de yayınlanan röportajda, kendisine “Borsada yatırım nasıl yapılmalı?” sorusu yöneltilen Nihat Özçelik, yatırım stratejisini, yatırım planlarını, halka arzları, yabancı yatırımcıları ve Türkiye’de borsanın geleceğini anlattı.

Halka arzlardan aldığı öne sürülen komisyonlarla tanınan Özçelik, konuyla ilgili soruya verdiği yanıtta, şirketlerin borsaya gelmesinin Türkiye ekonomisi için en büyük katkı olduğunu ifade etti. Özçelik, nasıl borsacı olduğunu, yatırım taktiğini de anlattı.

‘Algı girişimciliği’, yeni yatırım planları ve ‘yatırımcı borsaya nasıl çekilir?' düşüncelerini paylaşmasıyla devam etti. Geçmiş ‘karanlık’ olsa da, algıda renk 'beyaz'la değiştirilmek istendi.

NİHAT ÖZÇELİK’İN ‘GİZLİ PATRON’LUĞU

Bugünkü söyleşinin manşetteki ismi ‘Girişimci Nihat Özçelik’in dününe gelirsek...

Kulislerde konuşulan, bir dönemler Polen Menkul’de çalıştığı için ‘Polen Nihat’ olarak da bilinen, borsada büyük servet yaptığı, adının geçtiği bazı halka açık şirketlerle dikkatleri çekerken özellikle Verusa Grubu’nun ‘gizli sahibi’ olduğu, yasal olmayan bir şekilde aracılık yaptığı öne sürülen halka arzlarda yüzde 25 komisyon aldığı iddialarının odak noktasındaki Özçelik, bu ‘baş girişimci’liğinin yanında, tecavüz, dolandırıcılık, şantaj, kumpas suçlamalarıyla da gündemi meşgul ediyor.

Adının geçtiği bazı halka açık şirketlerle dikkatleri çeken Nihat Özçelik’in ismi özellikle Verusa Grubu’yla yan yana getiriliyor. Özçelik’in grubun ‘gizli sahibi’ olduğu iddia ediliyor. Nihat Özçelik’in 'gizli patron'u olduğu ve yönettiği şirketlerin tepesinde ise Investco Holding bulunuyor.

'TECAVÜZ' SUÇLAMASI

Akdeniz gercek.com.tr’de yer alan bir habere göre, eski sekreteri S.İ., Nihat Özçelik hakkında tecavüz, şantaj ve tehdit suçlamalarıyla şikayetçi oldu. Flaş ayrıntı olarak haberde yer alan iddiada, borsacı Özçelik'in, yargıdaki ilişkileri üzerinden S.İ.'i ‘düzmece’ bir dosya ile hapse attırdığı belirtildi.

BORSACININ OYUNU!

Nihat Özçelik ismi, yakın zamanda bu kez bir ‘kumpas’ olayıyla medyaya düştü. Odatv’nin haberine göre, üçü aktif görevde bulunan dört polisin, Nihat Özçelik adına iş insanlarına kumpas kurduğu iddiası mahkemeye taşındı. Akıllara durgunluk veren ve basına yansıyan bir haberle başlayan hadise İstanbul’da yaşandı. Haberde, bir şirketin, pasaport bilgilerini gizlice kopyalayarak borsa manipülasyonu yaptığı, yakalanmamak amacıyla da bu işlemleri Yunan telefon hattı üzerinden gerçekleştirdiği iddiası yer aldı.

Odatv’nin haberinin devamında şu bilgiler paylaşıldı:

Telefon işi yaptığını söyleyen Tufan Keskin isimli şahıs mahkemeye verdiği dilekçede olayla ilgili olarak “İstaridi D.” ismini işaret etti. Tufan Keskin’in söz konusu dilekçesinin hemen ardından; Nihat Özçelik, çıkan haberi ve Keskin’in dilekçesini delil göstererek iş insanları İstiradi D., E.Ç. ve K.A. hakkında şikayette bulundu.

Nihat Özçelik, şikayetinde kendisinin manipülatörler tarafından tehdit edildiğini, bunlardan birisinin de E.Ç olduğunu, haber sitesinde geçen numara üzerinden kendisine tehdit ve şantaj mesajları atıldığını iddia etti. Kendisine şantaj kurulduğunu iddia eden Nihat Özçelik, bu nedenle K.A., E.Ç. ve İstiradi D.’den şikayetçi oldu. Başsavcılığın inceleme neticesinde ise iş insanları hakkında takipsizlik kararı verildi.

Nihat Özçelik’in Tufan Keskin’e baskıyla iş adamlarına kumpas kurarken bilmediği bir şey vardı. Tufan Keskin, İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ne beyanını sunduktan hemen sonra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunarak; bu beyanın kendisini polis olarak tanıtan kişiler tarafından “Savcı böyle ifade vermeni istiyor” denilerek verdirildiğinden bahisle şikayetçi olmuştu.

Kendisine baskı kurulduğunu ve mecbur olarak mahkemeye dilekçe verdiğini belirten Tufan Keskin, "Olaya ilişkin kamera görüntülerinden yapılan araştırmada bu kişilerin polis memurları İ.H.A., A.K. ve A.K. olduğunun tespit edildiği, tüm bu yaşanan olayların kronolojisi birlikte değerlendirildiğinde tesadüfi olamaz." değerlendirmesinde bulundu.

Yabancı bir GSM hattı üzerinden şüpheli Nihat Özçelik'e şantaj yapıldığı iddia edilirken şüpheli polisler, hattın takılmış olduğu IMEI üzerinden telefoncu Tufan Keskin'e ulaştı. Şüpheli polisler, telefoncu Tufan Keskin'i korkutarak ve 400 bin lira karşılığında mahkemeye ifade verdirtti. Keskin, daha sonrasında korkarak ifadesini geri çekti.

İddianamede özetle şu ifadeler yer aldı:

"Şüphelilerin görülmekte olan bir davada mağdur Tufan Keskin’i beyanda bulunmaya zorlayarak 'yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs' suçunu işlediler. Aynı zamanda şüphelilerin söz konusu süreçte kullanmış oldukları aracın plakasının tescilli olmadığı tespit edildi. Bu yüzden 'resmi belgede sahtecilik' suçu işlediler."

İddianamede ayrıca, başka bir polis memuru M.Ç.'nin rüşvet aldığı iddia edildi ve söz konusu sorgulamaların M.Ç. üzerinden yapıldığı aktarıldı.Şu an başka bir soruşturmadan ceza evinde tutuklu bulunan ihraç polis memuru İ.H.A. hakkında; "Rüşvete aracılık etme, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs, Azmettirmek suretiyle kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve Resmi belgede sahtecilik" suçlarından, şüpheli polis memurları A.K. ve A.K., hakkında; "Rüşvet alma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs, Azmettirmek suretiyle kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve Resmi belgede sahtecilik" suçlarından, şüpheli polis memuru M.Ç. hakkında ise; "Rüşvet alma ve Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme" suçlarından kamu davası açıldı.

Nihat Özçelik için ise "Rüşvet verme, Yargı görevini yapanı etkileme, Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlamaları yapıldı.


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER