Gündem

Mahmud Es’ad Coşan doğduğu topraklarda yâd edildi

Mahmud Es’ad Coşan, doğumunun 88. yılında Çanakkale’de düzenlenen 56 akademisyenin sunum yaptığı sempozyumla anıldı.

Mahmud Es’ad Coşan doğduğu topraklarda yâd edildi
31-08-2023 17:17

İlmî, ÖZETİ| irfânî, akademik, sosyal ve kültürel çalışmaları ile geçtiğimiz yüzyılda derin izler bırakan; başta “Hacı Bektâş-ı Velî ve Makâlât” olmak üzere birçok eseri bulunan Mahmud Es’ad Coşan, doğumunun hicri 88. yıl dönümünde Çanakkale’de yâd edildi.

Üç gün süren etkinlikler kapsamında, 56 akademisyenin sunum yaptığı Mahmud Es’ad Coşan Sempozyumu’nun yanı sıra Gelibolu Azepler Namazgahı'nda açılış programı ve Coşan'ın dünyaya geldiği Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Ahmetçe Köyü'nde hatim ve dualar icra edildi.

Mahmud Es’ad Coşan, doğumunun 88. yılında Çanakkale’de düzenlenen 56 akademisyenin sunum yaptığı sempozyumla anıldı.

MEC VAKFI (Mahmud Es’ad Coşan Vakfı) tarafından Çanakkale 18 Mart Üniversitesi İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Mahmud Es’ad Coşan Sempozyumu’na; Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü (ÇOMÜ) Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, MEC VAKFI Başkanı Necdet Yılmaz ile akademisyenler ve Mahmud Es’ad Coşan’ın sevenleri katıldı.

Oturum başkanlığını Prof. Dr. Mustafa Uzun’un yaptığı sempozyumun açılış panelinde Yusuf Kaplan, Prof. Dr. Mehmet Akkuş, Prof. Dr. Osman Türer ve Prof. Dr. Ali Yılmaz konuştu.

Prof. Dr. Mustafa Uzun, Mahmud Es’ad Coşan’ın insan yetiştiren yönüne vurgu yaparak kendisinin bir dava adamı olduğunu belirtti. Uzun, “Türkçeyi bu kadar iyi kullanan ve Arapçayı çok iyi bilen biri olarak hocamız bir Kur’an meali hazırlasaydı nasıl olurdu diye düşündüm ancak nasip diğer eserleri oldu.” ifadelerini kullanıldı. Açılış oturumunda Coşan'ın, ehl-i sünnet ve sünnet-i seniyyeye verdiği önemin vurgusu ile birlikte “Kur'an asıldır, sünnet usuldür.” sözünün oldukça manidar olduğunu dile getirilerek öncü bir kuşak yetişmesi için çalıştığı vurgulandı.

Eş zamanlı 3 oturum ve farklı salonlarda gerçekleştirilen sunumlarda, 56 bilim insanı tebliğleriyle Coşan'ın ilmi, stratejik, dini, sosyal, siyasi ve akademik çalışmalarını değerlendirdi.

Sunumlarda, "Mahmud Es’ad Coşan'ın Alevîlik-Bektâşîlik Çalışmalarına Akademik Katkıları", "Teori-Pratik İlişkisi Bağlamında Rûhânî Dönüşüm; Mahmud Es’ad Coşan'ın Ahlâk Anlayışı", "Bir Akademisyen ve Tasavvuf Ehli olarak Mahmud Es’ad Coşan'ın İktisat Bağlamındaki Görüşlerinin Değerlendirilmesi", "Mahmud Es’ad Coşan'ın Tarih Anlayışı Üzerine Bir Deneme: Makalelerinde Fatih Sultan Mehmed Algısı", "20. Yüzyıldan 21. Yüzyıla Çevreci Sivil Toplum: Mahmud Es’ad Coşan ve Modern Çevrecilik Anlayışı" gibi konu başlıkları ele alındı.

Sempozyumun değerlendirme ve kapanış konuşmasını yapan Necdet Yılmaz, Mahmud Es’ad Coşan’ın Gümüşhanevi Hazretleri, Ahmet Yesevi gibi önemli zatlar hakkında sempozyumlar organize ettirdiğini hatırlattı. Yılmaz, “Hocamız, halkın tasavvuf seviyesini yükselttiği gibi akademik kesimi de tasavvufla buluşturmuştur” diyerek şöyle devam etti:

“Kadir kıymet bilen toplumlar içinde kadir kıymet bilen insanlar yetişir, kıymet bilecek insanlar ortaya çıkar. Geçmiş değerlerimizi tanımak ve tanıtmak yeni neslimiz için örnek teşkil eder. İnsan model arayışındadır. Bu model müspet yoldan karşılanmazsa menfi yönden karşılanır. Hocamız bu durumdan hareketle her bir ilin, bölgenin orada yetişmiş kıymetlerini tespit ederek onlarla ilgili programlar yapmasını tavsiye etmiştir. Kahramanları, değerleri, yiğit, yılmaz değerleri olmayan toplumlar mitolojik kahramanlar üretmiştir. Biz de değerlerimizi koruyup tanıtabilmeliyiz.

Mahmud Es’ad Coşan gibi bir değeri önce Çanakkale’ye ardından tüm Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmamız gerek. Nitekim kendilerinin Avustralya’ya uzanan çalışmaları da hizmet anlayışının tezahürüdür.”

 

Yâd etkinlikleri Azepler Namazgâhı’nda başladı

MEC Vakfı Kurucusu ve Onursal Başkanı Muharrem Nureddin Coşan Beyefendinin de iştirak ettiği ilk gün programında, Mahmud Es’ad Coşan’ın sevenleri, tarih boyu İstanbul’un kilidi olarak kabul edilen Gelibolu’nun en üst noktasında yer alan Azepler Namazgâhı’nda seher vaktinde buluştu.

Yâd etkinliklerinin ilk gününde, Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen yaklaşık bin kişi, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin imamı Bünyamin Topçuoğlu’nun ardında sabah namazını eda etti.

Namazın akabinde Bünyamin Topçuoğlu, Kerim Öztürk, Fatih Koca ve Mutesim Asilses tarafından işrak vaktine kadar dualar yapıldı. 

Mahmud Es’ad Coşan Sempozyumu Düzenleme Kurulu adına Necdet Yılmaz’ın açılış konuşmasını gerçekleştirdiği yâd etkinlikleri Fatih Koca konseri ile devam etti.

İlahilerin ardından sempozyum vesilesiyle Mahmud Es'ad Coşan için hazırlanan eser ve video klip ilk kez Azepler Namazgâhı’nda gösterildi.

Coşan, etkinliklerin son gününde doğduğu köyde dualarla yâd edildi

Anma etkinliklerinin son gün programı ise Es’ad Coşan'ın hicri takvime göre doğumunun 88. yıldönümüne karşılık gelen 29 Ağustos'ta, dünyaya geldiği Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Ahmetçe köyünde gerçekleştirildi.

Ahmetçe'de yapılan kapanış programında Necdet Yılmaz, belgeler ve fotoğraflar eşliğinde yaptığı konuşmasında Mahmud Esad Coşan'ın ilmî geleneğe sahip bir aileden geldiğinden bahsetti; Esad Coşan’ın ailesinin ve dedelerinin Ahmetçe Köyü’ne yapmış olduğu katkılarla ilgili bilgi verdi. Yoğun katılımla gerçekleşen programda katılımcılara, Coşan’ın soyunun dayandığı Keşkekçi Halil’e ithafen bölgenin de yöresel lezzeti olan keşkek ikramı yapıldı.

Türkiye'de ve dünyanın farklı ülkelerinde okunan hatimlerin duasının da yapıldığı yâd etkinliğine, bölge halkının yanı sıra sempozyum için Çanakkale'ye gelen Coşan'ın talebeleri, akrabaları ve sevenleri katıldı.

Yâd etkinlikleri dinleyenlerin coşkuyla iştirak ettiği Fatih Koca'nın tevhid ilahileri ve tesbihatlarla sona erdi.


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER