Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi KBB Kliniği Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Levent Saydam, 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü dolayısıyla İhlas Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Saydam, işitme ile ilgili çocukluk ve yetişkinlik döneminde karşılaşabilecek problemler, temel tanımlar hakkında bilgiler verdi.
İşitmenin her yaş grubunda büyük önemi var fakat özellikle çocukluk döneminde işletmenin normal ve sağlıklı olması son derece önemli olduğunu vurgulayan Saydam, "İşitme sadece seslerin duyulması olarak değil ama çocukluk döneminde duyduğumuz seslerin tekrarlanması yani onun gelişmesine de temel teşkil edecek bir işlev. Çocuklar duyduklarını tekrarlayarak konuşmayı öğreniyorlar, çocuklar duyduklarında tekrarlayarak iletişim kurmayı öğreniyorlar, sesi kullanarak öğreniyorlar. Mesela yetişkin dönemde hiç gelmeden işitme kaybı olan çocuklarla ilgili yapılan çalışmalarda, bu çocuklarda özellikle konuşma faaliyetinin çeşitli formlarda sekteye uğradığını görüyoruz. Bu sadece konuşma faaliyetinin yavaşlamasıyla kalmıyor, aynı zamanda entelektüel başarının bu çocuklarda giderek azalmasına yol açıyor” ifadelerini kullandı.
Çocukluk dönemi işitme kayıplarının büyükçe bir kısmında doğumsal işitme kayıpları rol oynadığını belirten Saydam, “Doğumsal işitme kayıpları çeşitli formlarda karşımıza çıkan değişik bir fonksiyonun tek ya da iki taraflı olarak değişen dergilerde kalbi ile giden bir klinik rahatsızlık. Doğumsal işitme kayıplarının erken tespiti ve işitme kaybının seviyesine göre uygun tedavi planlanması bu çocukların ileriki yaş dönemlerinde toplumla uyumlu ve sağlıklı tepkiler verebilen bir bireyler olarak yetişmesi için son derece kritik bir öneme sahip” dedi.
Doğumsal işitme kayıplarında en önemli faktör rutin taramaların yapılıyor olması olduğunu kaydeden Saydam, "Doğumsal bir işitme kaybı olmayan işitme kayıpları da mevcuttur çocuklarda. Bunlarda en sık karşılaştığımız şey orta kulakta sıvı birikmesi ile giden bir işitme kaybı türü, orta kulak iltihaplanması ama mikrobik orta kulak iltihaplanmasında olduğu gibi çok gürültülü yani ağrılı ateşinin olduğu, akıntının olduğu bir klinik tablodan bahsetmiyorum. Bu çocuklar çoğu zaman size anne baba olarak bir kere söyledikleri ama günler boyu bir daha söylemedikleri tek ya da iki taraflı olan kulak ağrısından bahsedebilirler" açıklamasında bulundu.
Çocuk kulak sağlığı konusunda aileleri de uyaran Saydam, “Çok dikkat ederseniz fark etmeyeceğiniz işitme kayıpları olduğunu görürsünüz. Mesela televizyonu yakından seyretme diye üstüne düşmeyi bilirsiniz ya da sizinle olan iletişimin de sizin sorularınıza ya da çağrınıza gecikmeli yanıt vermesi ya da vermemesi. İşte dalgın o yüzden böyle yapıyor diye düşünebilirsiniz. Bu tür belirtiler varsa çocuklarınız da mutlaka ve mutlaka bir kulak burun boğaz hekimine muayene ettiririz. Çocukluk dönemi işitme kayıplarında tedavi işitme kaybının nedeninin belirlenmesi ile şekillenir. Mesela kısmi ya da tama yakın işitme kayıplarında, yeni doğan işitme kayıplarında, kulak kemiğin içine yerleştirilecek olan bir cihaz vasıtasıyla bu çocukların konuşmayı öğrenme döneminde işe yarar bir işitme ile iletişim kurulabilir bir konuşmaya temel oluşturabilecek değişmeye sahip olması temin edilmektedir.
Sonrasında biraz önce bahsettiğim orta kulakta sıvı ile gidilen işitme kayıplarında ise genellikle tıbbi tedavi, tıbbi tedaviye yanıt vermeyen olgularda da orta kulaktaki sıvının çeşitli cerrahi müdahaleyle boşaltılması genellikle sorunu çözmektedir” ifadelerine yer verdi.
"Kulakları kesinlikle kulak çöpüyle temizlemeyin"
Kulakların kesinlikle kulak çöpüyle temizlenmemesi gerektiğinin altını çizen Saydam, "Dış kulak yolu girişindeki kıllar dışardan parçacıklar halinde gelen ve girmemesi gereken materyalleri dış kulak yolunun mevcut olan süpürme fonksiyonu ki bu içerden dışarıya doğrudur. Dış kulak yolunu da birikmiş olan ya da kirli olarak değerlendirilen materyaller gün içinde fark etmediğimiz şekilde küçük parçalar halinde dışarıya atılmasını temin ediyor. Bunu şunun için özellikle üzerinde duruyorum öyle bir fonksiyonumuz varken biz dış kulak yolu temizleyeyim diye kulak çubuklarını kullanır isek aslına bakarsanız mevcut fonksiyonu bir anda bloke etmiş oluruz. Diğer yandan da görmediğiniz bir yeri temiz diyemezsiniz ana prensibinden yola çıkarak dış kulak yolunuzu temizlemek değil, mevcut olabilecek ifrazatın daha ileriye gidilmesi ve sorunun biraz daha komplike hale gelmesine yol açmış oluruz. O yüzden kulak çöpleri olarak da adlandırılan aparatların dış kulak yolunun özellikle derinlemesine temizliyor amacıyla kesinlikle kullanılmamasında fayda var" dedi.
Editor : Şerif SENCER