Gündem

Akran zorbalığına dikkat

Son dönemde okullarda öğrenciler arasında sıkça karşılaşılan bir sorun olan akran zorbalığı, hem zorbalık yapan hem de zorbalığa maruz kalan çocuklar için ciddi psikolojik sorunlara yol açıyor.

Akran zorbalığına dikkat
12-02-2024 20:32

Okullarda ÖZETİ| öğrenciler arasında yaşanan saldırganlığın en yaygın türü olan "akran zorbalığı", hem zorbalık yapan hem de zorbalığa maruz kalan çocuklar için önemli psikolojik sorunlara neden oluyor.

Zorbalık, kimi zaman arkadaşını dövmek, kantinden zorla bir şey aldırmak gibi fiziksel olarak kimi zaman ise dış görünüşle dalga geçmek gibi psikolojik bir şiddet olarak ortaya çıkıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı bu nedenle, 2023-2024 eğitim öğretim yılı için, "okul temelli sosyal sorumluluk çalışmaları" kapsamında akran zorbalığıyla mücadeleyi, ortaokullarda seçmeli ders kapsamına aldı. Bu derslerde; sevgi, saygı, eşitlik, doğruluk, çalışkanlık, şefkat ve merhamet sahibi olmanın toplumsal hayata katkısı ve akran zorbalığının olumsuz etkileri anlatılıyor.

"TRAVMA NEDENİYLE BİZ GELENLERİN BİRÇOĞUNUN GEÇMİŞİNDE AKRAN ZORBALIĞI VAR"

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. İbrahim Bilgen, akran zorbalığını "bir nevi travma" olarak tanımlayarak, "Bir güç gösterisi diyebiliriz. İlginç olan akran zorbalığına uğrayan da yapan da travmatik olabiliyor. Yani bunu yapanlar da zaman içerisinde büyük pişmanlık yaşıyor. Akran zorbalığına, kişinin öz saygısını azaltıcı saldırılar diyebiliriz" dedi.
Her şeyin aileden başladığını vurgulayan Bilgen, şu ifadeleri kullandı:

"Çocuklar modelleme ile öğrenir bu nedenle anne baba davranışları çok önemlidir. 40'lı 50'li yaşlarda travma nedeniyle bize gelen çoğu insanın geçmişinde akran zorbalığı var. Dışlanma, dalga geçilme var. Özellikle sosyal kaygısı olan, 'insanların önünde konuşursam rezil olurum' korkusu taşıyanların büyük bir kısmının geçmişinde akran zorbalığının olduğunu görüyoruz"

"ZORBALIK NORMALLEŞTİRİLMEMELİ"

Psikolog Ceyda Yamaçtekin de akran zorbalığının bazen fiziksel bazen sözel bazen de siber zorbalık olarak kendini gösterdiğini belirterek, "Fiziksel olan zorbalık gözle görüldüğü zaman müdahale etmek daha kolay ama sözel olduğunda bunun tespiti zor. Gelişim döneminde çocuklarda atışma ya da birbirleriyle uğraşma durumu vardır ama bu bir kişi üzerinde sistematik şekilde yapıldığı zaman o kişinin varlığını çökerten, bozan bir etki yaratıyor. Zorbalık yapanın da uğrayanın da bir çocuk ve genç olduğunu unutmadan her ikisine destek olunması gerekiyor. Zorbalık yapan çocuğun ailesine, yetiştirilme şartlarına bakmak gerekir. Belki şiddetin normalleştirildiği bir ailede yaşıyordur" değerlendirmesinde bulundu.

Yamaçtekin, zorbalığın küçümsenmemesi ve normalleştirilmemesi gerektiğini aktararak, "Çok ciddiye alıyorsun arkanı dön git, abartma sen de bir tane patlat, görmezden gel, sen de aynı şekilde dalga geç" gibi tavsiyelerin işe yaramadığını söyledi.

Zorbalıkla mücadelede okul, aile ve çocuk işbirliğinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Yamaçtekin, şöyle konuştu:

"Çocuklar ailelerine yaşadıkları zorbalığı söylemekte zorlanıyor. Ailelerin çok geç haberi oluyor çocuğunun zorbalığa uğradığından. Zira önce çocuk bu durumun geçici olduğunu düşünüyor ve kendi anlamlandırmaya çalışıyor ya da korkuyor. Başa çıkılmaz bir hale geldiğinde ancak aileye söylüyor veya öğretmenler zorbalığı görürse bu ortaya çıkıyor."

"ZORBALIK YAPANIN DA ÇOCUK OLDUĞU UNUTULMAMALI"

Okullarda akran zorbalığına çok sık rastladıklarını vurgulayan sınıf öğretmeni Merve Koç Erol, "Zorbalığı yapan öğrencilerimizin genelde bu davranışlarının temelinde aile içinde yaşadıklarının etkili olduğunu görüyoruz. Kötü davranışları nedeniyle ailelerinden uyarı almayan çocuklar bunları doğal bir davranış sanıp okula taşıyor" dedi.


Erol, akran zorbalığının ilkokulda daha çok fiziksel olarak görüldüğünü ortaokul ve lise gibi üst sınıflarda ise dışlama ve sözel şiddet şeklinde ortaya çıktığını söyledi.

Akran zorbalığında hem yapan hem de maruz kalan çocuğun aslında birer mağdur olduğunu aktaran Erol, "Zorbalık yapanın da bir çocuk olduğunu unutmamak lazım. Bu anlamda hem öğretmene hem veliye çok iş düşüyor. Velileri okulla işbirliği yapması yönünde uyarıp, rehber öğretmenimize yönlendiriyoruz. Bu şekilde iş birliği içinde sorunu çözüyoruz" ifadelerini kullandı.

Rehber öğretmen Buse Kılıç Sezen de Bakanlığın her yıl sonunda rehberlik ihtiyaç belirleme anketi uyguladığına dikkati çekerek, "Bu anket sonuçlarına göre hedefler belirleniyor. Bu yıl anket sonuçlarından hareketle akran zorbalığı konusunda eğitim verilmesi kararlaştırıldı. Öğrenci, öğretmen ve velilere akran zorbalığıyla ilgili seminerler veriyoruz. Konuyla ilgili broşür ve afişler de hazırlandı" şeklinde konuştu.


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER