USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Teknoloji

Üşümüyor Olsak Bile Neden Örtünmek İsteriz?

Kış aylarında hava şartları göz önüne alındığında bir battaniye veya yorgan olmadan yatağa girmemiz mümkün değildir. Ancak yaz aylarındaki kavurucu sıcaklıklarda bile neden mutlaka üzerimizde ince de olsa bir örtü olsun isteriz hiç düşündünüz mü?

Üşümüyor Olsak Bile Neden Örtünmek İsteriz?
23-05-2023 23:17
Google News

Mantık ÖZETİ| çerçevesinde bakıldığında bu alışkanlığımızın ciddi anlamda yersiz olduğunu düşünebilirsiniz çünkü gündüz vakti terden oldukça şikayetçiyken, gece yatağa girdiğimizde bizi daha da bunaltacak bir pikeye/çarşafa sarılma eğilimimiz oldukça şaşırtıcı.

Aramızdan biri uyuyakaldığında onu örtmeyi adeta refleks haline getirdiğimiz bu davranışı neden yapmakta ısrar ettiğimizi tüm yönleriyle ele alalım.

Evrensel olduğunu söylemek pek mümkün olmasa da battaniye kullanımı epey yaygındır.

Çarşaf değiştiren hemşire

Tarihsel olarak ele aldığımızda ise, MÖ 3500’de Mısır’da keten yatak çarşafları, Orta Çağ Avrupası’nda pamuk örtüler ve Roma İmparatorluğu’nda yün çarşaflar oldukça fazla kullanılan değerli ev eşyaları konumundaydı. Orta Çağ'dan sonra özellikle Avrupa’da üretimin artması sebebiyle orta sınıf insanlar da yatak takımları satın alabilmeye başlamıştı. 

Tarihçi Roger Ekirch de dönem içerisinde Batı Avrupa evlerindeki en değerli eşyanın adeta yatak takımları olduğunu ve hatta yeni evlenen çiftlerin, evlerini kurmak için harcayacakları paranın neredeyse üçte birini bu takımlara ayırdıklarını ifade eder.

1800'lerde keten yatak örtüsü .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }

Battaniye ve çarşaf gibi bu tip örtüler yaygınlaşmadan önce ise yatak içerisinde ısınabilmek amacıyla birden fazla kişinin aynı yatağı paylaşması ya da bazı çiftlik hayvanları ile aynı yerde yatılması gibi yöntemlere de başvurulurdu.

Günümüze dek yataklarla ilgili yapılan çalışmaların sayısı oldukça azdır. Bunların içinde en dikkati çekeni ise 2002’de Carol Worthman ve Melissa Melby tarafından yayınlanan, dünyanın farklı bölgelerinde gerçekleştirilen uyku çalışmaları derlemesiydi.