İstanbul'da ünlü futbolcuların da aralarında bulunduğu kişileri dolandırdığı gerekçesiyle tutuklanan banka müdürü Seçil Erzan'ın ikinci savcılık ifadesi ortaya çıktı.
Milliyet'in haberine göre verdiği ikinci ifadede Erzan, Çorlu’daki evinde ele geçirilen, şahıslardan aldığı paralara ilişkin not kağıtlarıyla ilgili soruya, “Bu not kağıtlarını yazan meblağlar doğrudur. Fakat bu not kağıtlarından bizzat benim yazdıklarım doğrudur” cevabını verdi.
"Koluma serumlar takarak..."
İfadesinde “Baskıya ya da bir tehdide maruz kaldın mı?” sorusuna ise Erzan, şu yanıtı verdi: “8 Nisan Cumartesi günü Denizbank Avrupa-1 Bölge Müdürü Sermin Hanım, Çorlu’daki evime geldi. Bana ‘Burada kalmayabilirsin, otelde ya da istersen benim evimde de kalabilirsin’ dedi. Yanında koruma gibi birileri vardı. Geldikleri araçlar bankanın araçlarıydı. 9 Nisan’da beni korumalar eşliğinde Zincirlikuyu’daki Denizbank Genel Müdürlüğüne götürdüler. Koluma serumlar takılarak bana ‘bu işi banka dışında yaptın’ diye söylettirdiler. Tam olarak Sermin Tekin, ve Genel Müdür Yardımcısı vardı” dedi.
"Tabloları ben yapmadım"
Erzan, ikametinde notlar dışında tablolar ele geçirildiğinin belirtilmesi üzerine ise şunları anlattı: “Bu tabloları ben yapmadım. Kimden ne kadar para aldıysam bunu kağıtlara not almıştım. 9 Nisan’da beni alıp bankaya götürdüklerinde not kağıtlarımı da aldıklarını yukarıda söylemiştim. Bu kağıtları alıp sonrasında bu tabloları Sermin Tekin, Ali Murat Dizdar, Cenk İzgi ve Tanu Kaya isimli şahıslar oluşturmuştur. Ben de bunları alıp evime götürmüştüm. Bu tabloda aslında banka tam olarak şunu yapmak istiyordu; alacak ile vereceği eşitleyip borcu minimuma indirmek istediler.”
Fonla kâr vaadini 2022 Aralık ayından sonra yaptığını anlatan Erzan, şunları söyledi: “Öyle çok sıkışmıştım ki çok fazla faiz parası dağıttığım için insanlardan fon vaadi ile para alıp benden istedikleri fazla faizleri ödemeye çalıştım. Tüm mağdur olduğunu iddia eden şahıslar ile gerçek mağdurların sistemde hesaplarını kontrol ettiğim sırada log kayıtları sisteme düşmektedir. Verdiğim tüm evrakları bankada sistemde düzenledim. Banka başından itibaren durumdan haberdardır. En azından haberdar olmalıydılar. Banka bir şey bilmediğini söyleyerek kendisini kurtarmaya çalışmaktadır. Banka bunu bildiği halde göz yummuştur. Ben her şeyi ortada yaptım, hiçbir şeyi gizlemedim. Zaten 50 bin dolar üstü döviz işlemleri bankadan çekildiğinde bu teftişe tabidir.”