Perşembe günü yayımlanan çalışmada, yaşları 37 ile 73 arasında değişen 29 bin kişinin uyku alışkanlıkları incelendi.
Günde altı saatten az veya dokuz saatten fazla uyumanın, reaksiyon süresi ve hafıza için çok önemli olan beyin hacmini düşürdüğü ve kognitif (bilişsel) fonksiyonlara etki ettiği tespit edilirken, gündüz uyuklamanın da beyin sağlığının bozulmasıyla bağlantılı olduğu görüldü.
Araştırmanın lideri ve Avustralya Ulusal Üniversitesi'nde doktora adayı olan Tergel Namsrai, bulguların demans gibi nörodejeneratif hastalıklarla mücadele için temel oluşturabileceğini söyledi.
"TAM OLARAK ANLAŞILABİLMİŞ DEĞİL"
Namsrai yaptığı açıklamada, "Uyku ve beyin sağlığı arasındaki bağlantının altında yatan mekanizmalar tam olarak anlaşılabilmiş değil, daha yapılacak çok iş var. Ancak çalışmamız, yaşlılıkta beyin sağlığını iyileştirmek ve demans başlangıcını geciktirmek istiyorsak bunun önemli bir hedef olabileceğini gösteriyor" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) şu anda dünya çapında 55 milyondan fazla insanın demans hastası olduğunu tahmin ederken, bu rakamın 2050 yılına kadar 150 milyona yükselmesi bekleniyor.
Avustralya Sağlık ve Refah Enstitüsü (AIHW) tarafından Şubat ayında yayınlanan bir rapor, demansın yaşlı Avustralyalılardaki hastalık yükünün başlıca sebebi olan kalp hastalığını ilk kez geride bıraktığını ortaya koydu. Demansın şu anda bir tedavisi bulunmuyor ve Namsrai, bu durumun risk faktörlerinin belirlenmesini daha da önemli hale getirdiğini söyledi.
Namsrai, "Demans vakalarının yaklaşık yüzde 20 ila 40'ı değiştirilebilir, genetik olmayan faktörlere atfedilebilir. Bunlar arasında en iyi bilinenleri sigara, alkol kullanımı ve obezite. Ancak uyku da yeni ortaya çıkan bir risk faktörü" dedi.